Öz (Essence), bir vizyonun özü konsantre halidir. Bu haliyle tesadüfi olanın aksine kalıcı olanı temsil eder. Esas dediğimiz şeyler, doğası gereği statik değil dinamik olan bu niteliği koruyan şeylerdir. Öz, aslen, kalıcılığının içinde devinim halindedir.
Maison Valentino Kreatif Direktörü Pierpaolo Piccioli’nin vizyonunun merkezinde öz arayışı ve esas olanın tanımı yer alır. Katı tanımları bulanıklaştırıp bireyin kısıtlama ve sınırlamalardan kurtulduğu alanları keşfe çıkan Pierpaolo Piccioli’nin çalışmaları, kesin, akıcı ve hareketli hatlara sahip, sürekli ve zarif bir saflık duygusuyla karakterize edilir. Esas olan, işte tam da budur.
Maison Valentino Essentials, maskülen giyimin ve onu oluşturan unsurların çevresinde yürütülen bir öz arayışıdır: Valentino koleksiyonlarından derlenen, tasarım özlerine göre düzenlenmiş ve genişletilebilir, sürekli gelişen bir şekilde düzenlenmiş parçalardan oluşan bir seçki.
Formların ve nesnelerin belirli bir akış ve hisle işlendiği bir seçki olan Maison Valentino Essentials, çağdaş maskülenlik hakkında derinden hissedilen, duygusal olarak rasyonel ve rasyonel olarak duygusal bir düşünceden yola çıkarak, bir erkeğin ne hissetmesi ve nasıl görünmesi gerektiği konusunda birçok engelin aşıldığını kabul ediyor. Pierpaolo Piccioli için romantizm, kırılganlık ve çeşitlilik resmin bir parçasıdır. Bu farkındalık, zıtlıkların akışkan bir şekilde birbiriyle bütünleştiği bir süreci harekete geçirir.
Tıpkı Couture ruhunun ve onun simgelediği feminen coşkunun terziliğin maskülenliğini bozup akışkanlaştırması gibi, maskülen kodlar da Maison’un Couture ruhuna uygun olarak yeniden belirleniyor. Bunun sonucunda, rahatlık hissi ve akışkanlığın yanı sıra her bir parçanın özgünlüğüne ve özüne karşı değil ama toplumsal cinsiyet çağrışımlarına ve geçmişin buyurgan tavrına karşı gerçek bir umursamazlıkla yüklü formal giyim ortaya çıkıyor.
Pierpaolo Piccioli bu yeni özgürlüğü yaratmak için erkek modasına 50’li ve 60’lı yılların İtalyan filmlerinin filtresinden baktı ve demir adam fikrini yerle bir ederek giyim kimliğine daha doğal yönler kazandıran alt kültürleri inceledi. Tavır en önemli kavramdır: Eğer bu değişirse, her şey değişir – bu bir algı meselesidir. Giyimde zahmetsizlik algısı, bedene doğal olarak eşlik eden şekillerde kendini hissettirir ancak hangi cinsiyet ve form söz konusu olursa olsun bu algı, Couture ritüellerine, süreçlerine ve temsil ettikleri hümanizme özgü zamansızlıktan beslenir.
Özüne indirgendiğinde, özel dikim blazer ceketler, bermuda şortlar, fular bluzlar, paltolar, pijamalar, takım elbiseler ve Valentino Garavani aksesuarları gibi öğeler hem güncelliği hem de zamansızlığı ifade ederek aykırı, bireysel ifade araçlarına, tek tip olmayışın üniformalarına dönüşüyor ki bu da Pierpaolo Piccioli‘ye göre modanın temsil ettiği şeyin özünü oluşturmaktadır.